top of page
Bize öÄŸretilen, ezberlettirilen, deÄŸiÅŸmez gerçekler olarak kabul ettiÄŸimiz sahte gerçekliÄŸi aÅŸmanın tek ve alternatifsiz yolu yüksek bir farkındalıktır. Yüksek farkındalık çok yavaÅŸ yürünen bir yoldur. Fark etmek ise bu uzun yolun sadece ilk adımıdır. Defalarca pes edilen, ilk adımı attıktan sonra üst üste geri dönülen ve tekrar baÅŸlanan bu yola bir kere niyet ettikten sonra, ne kadar geri dönersen dön; mutlaka geri dönülmez bir noktaya geleceksin ve ondan sonra yavaÅŸ yavaÅŸ gelecek ödüllerin. ÖzgürleÅŸmek, her ÅŸeyden özgürleÅŸmek. Tertemiz bir algı ile saf bir çocuk heyecanıyla yaklaÅŸmak hayata… MuhteÅŸem.
    Ebru Altan

Konstelasyon Çalışması Nedir?

YaÅŸamınızda sizi tıkayan, baÅŸa çıkamadığınız, artık deÄŸiÅŸmesini istediÄŸiniz bir durum, problem, bir takıntı ya da bağımlılık mı yaşıyorsunuz? Belki de iÅŸinizde ya da özel iliÅŸkilerinizde yaÅŸadığınız sorunlar sizi bunaltıyor. Siz ya da sevdiÄŸiniz biri ciddi bir hastalık ile mücadele ediyor olabilir, sevilen birinin zamansız kaybı gibi ağır bir acı ile karşı karşıya kalmış olabilirsiniz. 

​

"Tüm bunların altında yatan gerçek neden ne? Ben bunları neden yaşıyorum? Ne yapsam gidiÅŸatı deÄŸiÅŸtiremiyorum, akıntıya kapılmış bir yaprak gibi sürükleniyorum..." diyorsanız; konstelasyon çalışması tam size göre demektir.

​

Konstelasyon çalışması "Aile Dizimi/Dizilimi" olarak bilinen çalışmanın, farklı teoriler üzerine üretilen gözlemlerle geliÅŸtirilmiÅŸ, evrim geçirmiÅŸ halidir diyebiliriz. Aile Dizimi çalışmasında, adı üzerinde ailemizden devraldığımız yaÅŸanmış gerçeklikler, uygulayıcının kontrolünde, bir anlamda "düzeltilmeye" çalışılır, söylenememiÅŸ olan ortaya dökülür ve herkes sistemdeki kendi yerine oturtulur. Konstelasyon çalışmasında, bunun bir ileri aÅŸaması uygulanır, gerçekler ortaya çıkarılır ve danışan kiÅŸinin o gerçeklerle yüzleÅŸmesi ve onları kabul ederek, yoluna devam etmesi saÄŸlanır.

​

Burada, gözden kaçırılan önemli bir konu bulunmaktadır, o da danışan kiÅŸinin, bu çıplak gerçeklerle baÅŸ etmek için, yıllar içinde geliÅŸtirdiÄŸi stratejilerdir. Bunlar kiÅŸiyi gerçeklerden uzaklaÅŸtıracak ve oyalayacak yöntemler olabilir; yoÄŸun bir çalışma hayatı, sorunlu iliÅŸkiler, içki/sigara/uyuÅŸturucu/kumar/bilgisayar/TV/spor vs. bağımlılıklar ve farklı bir çok ÅŸey. Ya da kiÅŸi kendine gerçeklerin o ÅŸekilde olmadığına dair bir hayal dünyası yaratır ve buna öylesine inanır ki, gerçek olan ona kötü bir tasavvur, hayal olan ise gerçekmiÅŸ gibi gelir. Bu stratejiler öylesine güçlü ve kiÅŸinin öylesine deÄŸiÅŸmez bir parçasıdır ki, ne kadar çalışma yapılır ise yapılsın gerçeÄŸin kendisi deÄŸil, yüzeydeki bu stratejilerle çalışılır ve oyalanma bu ÅŸekilde sürer gider.

​

Maddi sıkıntılar, huzursuzluk, yıkıcı iliÅŸkiler, iÅŸ sorunları, bağımlılıklar, hepsi de aslında temel bir tek soruna dayanır. Anne ve babamızla olan iliÅŸkimize ve erken dönemde yaÅŸananlara. Daha da derine indiÄŸimizde sorun büyük olasılıkla anne karnına baÄŸlanacaktır.

Konstelasyon çalışmasında uygulayıcı ile danışan arasında öncelikle "durum" üzerine bir görüÅŸme yapılır. Danışan; o çalışmada hangi konuya eÄŸilmek istediÄŸi, neyi görmek istediÄŸi ile ilgili "niyet"ini ortaya koyar.

​​

Niyet cümleciÄŸindeki her bir sözcük ve cümlenin bütünü; danışanın o konuda yaÅŸamakta olduÄŸu durum ile ilgili ipuçları vermektedir. Çalışmanın ana temeli de  budur. Her bir sözcük; danışanın iç dünyasının alanında temsil edilir ve ortaya; her bir sözcüÄŸün altında yatan gerçeklerin ortaya çıktığı bir manzara çıkar. 

​

"Niyet tespiti" yapıldıktan sonra danışanın geçmiÅŸinde, içine doÄŸduÄŸu ailenin geçmiÅŸinde olanlar, stres ve travma olarak nitelendirilebilecek olaylar var mı onlara bakılır.  Atalarının yaÅŸadığı; göç, doÄŸal afet, maddi kayıplar, ölme öldürülme olayları, savaÅŸlar, tacizler, erken ebeveyn kaybı, iz bırakan ayrılıklar ve benzeri, travma diye nitelenebilecek olaylar üzerinde konuÅŸulabilir. Bunlar; çoÄŸu zaman ilk çalışmada yapılır.

​

[Bu anlamda danışanın çalışmaya gelmeden önce aile geçmiÅŸinde yaÅŸanan olaylara bakması tavsiye edilebilir]

​

Bireysel bir seansta, temsilciler; sembollerdir. Grup çalışmalarında temsilcilik katılımcılar tarafından yapılır. Temsilciler danışan tarafından seçilir ve alan içerisinde uygun bir yere konumlandırılır.

 

Alan ya da Bilen Alan; bir anlamda danışanın iç dünyasında, bilinçaltında kendi sistemi ile ilgili saklı tüm bilgiyi içeren alandır diyebiliriz. Burası buzdağının görünmeyen, derinde kalan yanıdır ve çoÄŸumuz bu alanla yüzleÅŸmek istemeyiz.

​

"Bilgiyi taşıyan morfogenetik alan, sıfır noktası alanı, bilgi alanı gibi çeÅŸitli adlarla anılan bir enerji alanı olduÄŸu görüÅŸünü destekleyen, dikkate deÄŸer miktarda makale ve kanıt bulunmaktadır. Bu noktada Ervin Laszlo'nun bilgi alanı ile devam edersek, "yerçekimi alanı, elektromanyetik alan ve kuantum alanı gibi, bilgi alanı da görülemez, duyulamaz, koklanamaz ve hissedilmez. Ne var ki bu alan bazı etkiler üretir ve bunlar algılanabilir. Bilimin tanımladığı tüm alanlar için bu geçerlidir." - Vivian Broughton - Konstelasyon Çalışmaları adlı kitap.

​

​

DeÄŸiÅŸim, bu alana farklı bir bakış açısı geliÅŸtirerek gelecektir.
​

Bu alanı görebilmek için, çalışmalar ortada boÅŸ bir alanın çevresinde sıralanan bir grup ile yapılır. Bireysel çalışmalarda da grup üyeleri yerine danışanın seçeceÄŸi çeÅŸitli semboller bu alanda konumlanır, kolaylaÅŸtırıcı ve danışan semboller aracılığı ile bu alanı kullanır.

 

Temsilcilik; "temsilci algısı fenomeni" diye adlandırdığımız, adı üstünde tam olarak açıklanamayan bir fenomendir. Bu fenomen, bir anlamda tüm insanlığın birbirinin ayrılmaz bir parçası olduÄŸunun net bir kanıtıdır ve sol beynimizin bize ısrarla söylediÄŸi "ayrılık" bilen alanda yoktur.

 

"Konstelasyondaki temsilciler, rollerine analitik olarak düÅŸünerek girmezler, temsil ettikleri kiÅŸinin ruhsal ve fizyolojik koÅŸullarını anında ve doÄŸrudan algılayıp deneyimlemeye baÅŸlarlar. Sanırım, bu durum, İtalyan fizyolog Giacomo Rizzolatti'nin beyin araÅŸtırmalarındaki devrim niteliÄŸindeki keÅŸi "ayna nöronlar" tarafından doÄŸrulanmakta (Rizzolatti, Fadiga, Fogassi, Gallese, 2002). Rizzolatti, önce hayvan deneylerinde, ardından insanlarla yaptığı çalışmalarda, bellibir eylemi yaptığında o insanda sürekli yanan özel nöronların varlığını keÅŸfetti. Dahası, bu nöronların, bir eylemi gerçekleÅŸtiren kiÅŸiyi gözleyende de yandığını keÅŸfetti. Gözlemcideki nöronlar çevreyi aynalamakta ve eylemi yapan kiÅŸinin beynindekiler gibi yanmaktaydı. Bu nöronlar keÅŸfedilir keÅŸfedilmez, beyin araÅŸtırmacıları, bu aynalama ilkesini, diÄŸer önemli ruhsal iÅŸlevlerle baÄŸlantılı beyin bölümlerinde de keÅŸfettiler. â€‹

​

- Franz Ruppert - Travma, Bağlanma ve Aile Konstelasyonları adlı kitap.

Kendine

dönüÅŸme macerası.

 

Konstelasyon, aile dizimi, bütünsel farklılık çalışması ya da baÅŸka bir yöntem. Adının ve yöntemin ne olduÄŸu tamamen sizin kendinizin rahat hissettiÄŸiniz, içinizden "iÅŸte bu!" dediÄŸiniz duruma baÄŸlı.

Kendine dönüÅŸmek zorlu, iniÅŸ çıkışlı, çok maceralı, sürprizi bol, tüm duyguların bir arada yaÅŸandığı heyecanlı bir yol.

Maskeleri, zırhları atıp, egomuza sadece ihtiyaç halinde devreye girecek bir acil durum butonu olarak bakmaya baÅŸlamak cesaret istiyor.

Sonuçları ise mucizelerle dolu...

Her hakkı saklıdır. Burada yayınlanan bilgiler kaynak gösterilmeden ve "Ebru Altan" adı kullanılmadan hiç bir ÅŸekilde kullanılamaz.

Kullanılan tüm görseller telif haklarına tabidir, izinsiz kullanımının yasal müeyyidesi bulunmaktadır.

Lütfen izinsiz hiç bir ÅŸekilde kullanmayınız.

bottom of page