top of page

1945 - Tan Gazetesi Baskını


1945 yılının bahara giriş haritasında İstanbul’a göre 29° Yay, Ankara’ya göre 3° Oğlak burcu yükseliyordu. Yılın gidişatı ile ilgili fikirler veren bu haritalara bakınca; İstanbul’da yükselen Yay’ın (fikir sahibi kişiler, özgürlük, yayıncılık sektörü) yöneticisi Jüpiter’in retro (geçmişi olan düşünceler/fikirler) ve Başak burcunda (emekçiler, teknik aletler) ve yükseleni zorlayan bir konumda oluşu krizli durumları sembolize ediyordu (29 derece, krizli tamamlanmalar). Ankara’da ise yükselen Oğlak ve yöneticisi Satürn’ün tam karşıda duruyor oluşu; otoritenin (Oğlak) vatanın bekası (Yengeç) uğruna sert bir baskısı, sınırlamaları (Satürn) olabileceğini gösteriyordu.


1945 birçok açıdan şüphesiz çok zorlu bir yıldı. Ama ikisi de kendi burcunda olan Ay ve Venüs, pozitif durumlara da işaret ediyordu, nitekim o yaz bittiğinde; 1 Eylül 1939 sabaha karşı 04:45’te Polonya’nın Danzig şehrine yapılan saldırı ile başlayan ve milyonlarca ölüme, vahşete ve acıya neden olan savaş, 2 Eylül 1945’te Tokyo Körfezi’ne demirleyen ABD’nin Missouri Gemisi’nde imzalanan anlaşma ile bitecekti. Savaş; her ikisinin de yöneticisi savaş gezegeni Mars olan 28° Koç’ta bir Güneş Tutulması ve 12° Akrep’te bir Ay Tutulması ertesinde başladı. 3° Oğlak’ta bir Ay Tutulması ve 16° Yengeç’te bir Güneş Tutulması ile bitti. Oğlak’taki Ay Tutulmasında Satürn (Oğlak’ın yöneticisi) Yengeç’te (Ay’ın yönettiği burç), Yengeç’teki Güneş Tutulmasında Ay (Yengeç’in yöneticisi) Oğlak’taydı (Satürn’ün yönettiği burç). Sistem sanki sınırların artık belirlendiğini (Satürn) ve savaşın bittiğini, herkesin kendi güvenli alanına (Yengeç) çekildiğini ilan ediyordu.


Bütün dünyayı saran özgürlük rüzgarları ve komünizm düşmanlığından Türkiye de nasibini almıştı. Son yılına kadar savaşa katılmamak için her tür diplomasiye başvuran Türkiye, kendisine sığınan mülteciler, ticaretin tamamen kesilmesi gibi sebeplerle ciddi yokluklar yaşamıştı ve batıya, özellikle ABD’ye yanaşılması yanlısı olanlar ile SSCB’ye yanaşılması yanlısı olanlar karşılıklı atışıp duruyordu. Tan Gazetesi de SSCB yanlısı yazıları ile iyiden iyiye dikkat çekiyordu. Bir yandan çok partili, daha özgürlükçü bir demokrasiye geçiş çabaları vardı. Nitekim 4 önemli isim; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Tevfik Rüştü Aras CHP’den ayrılmış, yeni bir parti kurma çalışmalarına başlamışlardı. Sabiha ve Zekeriya Sertel’in sahibi olduğu Tan Gazetesi komünizm yanlısı görülüyor, milliyetçilerin ve iktidarın tepkisi alıyordu. Türkiye’de döngüsel olarak benzer şeylerin tekrar edip durduğunu her seferinde bir kere daha görüyoruz. En çarpıcı örnek de Mehmet Ali Aybar, Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Behice Boran gibi önemli aydınların yazdığı Görüşler adında bir derginin, yeni kurulacak Demokrat Parti’yi destekleyen yazılar yazmalarıydı. Ne kadar tanıdık değil mi?


29 Ekim 1945’te Türkiye 22. yaşına basmıştı. Yıl yöneticisi Venüs, Aralık ayı başında ay yöneticisi ise Merkür’dü.

İşte böyle bir ortamda 3 Aralık’ta Ay ve Venüs Akrep burcunda (manipülasyon) buluşmuş, Türkiye’nin haritasındaki Venüs ve Jüpiter’in üzerinden geçiyorlardı. Merkür’de Yay burcunda retro pozisyondaydı. Gökyüzündeki retro Satürn (kısıtlama), Türkiye’nin zaten kısıtlanmış olan (Satürn ile birlikte duran) Merkür’üne tam derecesiyle kare (mücadele açısı) pozisyondaydı.


Ve Tanin Gazetesi’nde bir makale yayınlanmış, Tan Gazetesi’nin sahibi Sabiha Sertel’in bu Görüşler dergisinde yayınlanan “Zincirli Hürriyet” adlı makalesinin komünizm propagandası yaptığını yazarak, ertesi sabah olacak olayların fitilini ateşlemişti.


4 Aralık 1945 sabahı, İstanbul Üniversitesi’nin önünde toplanan “Turancı” ve “İslamcı” üniversite öğrencileri; önce Tan Gazetesi’ne saldırmış, sonra sol içerikli yayınlar satan ABC Kitabevi ve Berrak Kitabevi’ne, sonra malum Görüşler Dergisi’ne ve iki dergiye daha saldırmıştı. Saldırganlar en son Büyük Doğu dergisinin önüne gelip Necip Fazıl Kısakürek lehine tezahürat yapmışlardı. Gerçekten bazı şeyler hiç değişmiyor. İşte tam o gün 12° Yay burcunda bir Yeni Ay oluyordu. Hatırlayın Yay; yayıncılık, düşünce, felsefe, hayat görüşü. 15 gün sonra ise 19 Aralık 1945’te 26° İkizler’de bir Ay Tutulması oluyordu. Yine İkizler, yine Merkür ve yine basın konuları.


Türkiye’nin haritasında Merkür Terazi burcunda ve Satürn ile yan yanadır. Bunun en basit tanımı kısıtlanmış bir iletişimdir. Yöneticileri Venüs ise Akrep burcundadır. Akrep bir Venüs; kriz, manipülasyon, saldırı, parasal konular. Satürn Terazi burcunda çok yüksek bir konumdadır. Anlamamız gereken acaba bu gerçekten kısıtlanma mıdır? Yoksa Satürn bizi başkalarının fikirlerini kendi fikirlerimiz olarak sahiplenmek, başkalarının inançları ile gaza gelip sağa sola saldırmak yerine kendi fikirlerimizi oluşturup ifade etmek ve ortak paydalarda buluşmak konusunda zorlamaya mı çalışmaktadır. Bu konuyu farklı örneklerle fırsat buldukça tekrar tekrar inceleyip sizinle paylaşacağım.


Görsellerin kaynağı: https://journo.com.tr/tan-gazetesi-baskini-olayi adlı web sitesine teşekkürlerimle. Yazı da okumaya değer. Tavsiye ederim.

Featured Posts
Check back soon
Once posts are published, you’ll see them here.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page