Plüton Kova ve Farklı Kuşaklara Etkisi – Plüton Başak Kuşağı
Plüton’un farklı kuşakları nasıl sembolize ettiği ile ilgili yazılarımızın ikincisinde konumuz Plüton Başak Kuşağı. Yazıyı ancak bu kadar kısaltabildim, umarım sıkılmadan okursunuz.
Plüton Başak burcuna ilk 1956 sonbaharında giriyor, geri hareketlerle Aslan Burcuna kısa süreli dönüşler yapıyor ve son olarak 11 Haziran 1958’de Başak burcuna tamamen yerleşiyor. Kesin tarih aralıklarını görsele koydum, oradan bakabilirsiniz. Plüton Başak kuşağının en yaşlısı bu sene Ekim ayında 68 yaşını dolduracak, en gençler ise bu yaz 52 yaşına varmış olacak. Yani, artık yaş kemale eriyor. Ama Başak için yaşın ne kadar önemi var tartışılır, o üretmek ve becermek için gelmiştir dünyaya ve motivasyonu Aslan ile aynı olmasa da her zaman biraz çocuk kalır ve kendini yaptığı işe çocuksu bir bakış ile adar, emeklilik pek bu kuşağa göre bir şey değildir. Aslan’da kendimizi sunma şeklimizi, enerjimizi dönüştüren Plüton Başak’ta da her tür iş yapış biçimimizi ve yaşam şeklimizi dönüştürdü. Kadın özgürlüğünün, işçi haklarının ve doğaya saygının ilk adımları da bu dönemde atıldı. İlk boşanmalar başladı, Hippiler dünyaya yayıldı, 68 olayları patladı ve insan Ay’a ayak bastı.
Başak toprak elementi bir burç ve değişken nitelikte. Yazın bittiği ve sonbaharın başladığı dönemleri düşünün, hava yavaştan soğumaya başlar, arada yağmur yağar ama gündüzleri hala sıcaktır. Ve en önemlisi hasat ayıdır. Bütün emeklerin karşılığının alındığı zaman. Başak’ın da hayat amacı fayda üretmektir. En ince detaylarına kadar bir işi planlamak, analiz etmek, en verimli sonuca ulaşacak şekilde süreçleri planlamak Başak ile ilgilidir. Başak titizdir ama titizliği her zaman temizlik hastalığı olacak diye bir şey de yok, yaptığı işte titizdir bu ev işi de olabilir, bir bilgisayar kurmak da elektrik işleri yapmak da. Her şey mükemmel gitsin, süreçler tıkır tıkır işlesin ister, takılmayı asla sevmez. Başak’ın işçiler ve emeği ile para kazanan insanlarla, çiftçilerle, mühendislerle, sanatçı ve zanaatkarlar ile ilgisi vardır ve sağlık sektörü ile de. Hizmet etmek ister, bunun karşılığında da kendini çok ön plana çıkarma derdine düşmez, işin sonucunun iyi olmasına bakar. Duygulara hiç takılmaz, realist ve rasyoneldir. Değişken bir karakteri olduğu için çok sevecen olmakla buz gibi soğuk olmak, ilgili olmak ile farkına bile varmamak arasında hızlı geçişler yapabilir. Bir alanda aşırı titiz olurken bambaşka bir konuda aşırı umursamaz olabilir.
Plüton büyük dönüşümleri sembolize ettiği, sosyal normları hallaç pamuğu gibi attığı için Başak döneminde de büyük olaylar yarattı. 60’lı yıllar dünya tarihine damgasını vuran büyük değişimlerin olduğu yıllardı ve 1958 ile 1972 arasında doğanlar, kendilerinden önce gelenlerin yaratıcı enerjilerini verdiği konuları hayata geçirmekle uğraştılar, hala da uğraşıyorlar. Örneğin Plüton Aslan kuşağından Bill Gates ve Steve Jobs bütün enerjilerini kişisel bilgisayarları geliştirmeye harcadılar, Elon Musk gibi Plüton Başak’lar ise onları alıp akıllı telefonları geliştirdiler, araçlara, evlere hatta uzaya çıkardılar.
Plüton Aslan çok uzun bir dönem olduğu için neredeyse tüm Plüton Başak kuşağının anne babaları Plüton Aslan kuşağına ait kişilerdi. Bu kişiler kendileri ile çok meşgul ve eğlenceye düşkün insanlar oldukları için Plüton Başak kuşağı ilgi az, sorumluluk çok şekilde büyüdü. Onlar yazlık bahçe sinemalarında gazoz, meyve suyu içip çekirdek yiyerek, boş arsalarda top koşturarak, gazinolarda iki sandalye birleştirilip uyuyarak, sokak aralarında özgürce oynayarak, mahalledeki tüm evlerin hep birlikte bakım verdiği, elinde salçalı ekmek son mutlu çocuklardı. Son derece basit ve mütevazi, sadece radyo olan evlerden TV çocukları olmaya, tel arabalarla yarış yapıp, yakan top, sek sek oynamaktan ATARİ’ye, Comodor 64’e oradan bilgisayarlara, cep telefonlarına kadar hızlandırılmış bir şekilde büyüdüler. Anne babaları tarafından büyük beklentilerle, büyük sorumluluklar verilerek ve büyük insanlar olmak üzere, kız erkek ayırt etmeksizin “adam olacak çocuk” olarak yetiştirilen bir nesildi ve o yüzden bütün hayatları çalışarak, üreterek geçti. Onlar anne babaları gibi emekli ikramiyesi ile bir ev ve araba almayı hayal edemeyen, ama gecesini gündüzüne katarak çalışıp bunları elde edebilen, gençlikleri çatışmalar, ihtilaller ve krizlerle bezeli bir kuşak. Ve kendi çocuklarını o kadar korudular, onların hayatını öyle kolaylaştırdılar, o kadar az sorumluluk verdiler ki şimdi hepsi çocukların yeterince sorumluluk almadığından şikâyet eder oldular.
Plüton Başak döneminde çok ince, müthiş Başak sembolizminde detaylar var. Örneğin üniversitelerin ulusal bir sınavla öğrenci almaya başlaması ve çoktan seçmeli test kültürü bu dönemde ortaya çıktı. Yazılı sınavlar artık neredeyse yok gibi. Bilgisayar programcılığı da bu döneme damgasını vuran konulardan, ilk floppy disk’i IBM bu dönemde, 1970’te üretmiş. Başak’ın her şeyi minik parçalara bölme, ayırma sembolizminin harika örnekleri. Doğum kontrolü de bu dönemde ortaya çıktı, o zamana kadar savaşlarda kaybolan nüfusu artırma derdinde olan yönetimler, artık yeter deyip yavaş yavaş doğum kontrolünü devreye soktular. Türkiye’de bu nesil, doğması ile birlikte 60 ihtilali, 61’de Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın asılması, 12 Mart Muhtırası, 1972’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın asılması, 1974’te Kıbrıs Savaşı, 1980’de 12 Eylül Askeri Darbesi gibi şeyleri görerek büyüdü, o yüzden politik olanlar bastırıldı, yaşı daha küçük olanlar apolitik olmaya zorlandı. O dönem politik görüşün olması tehlikeliydi. Bu kuşağın erken temsilcilerinden politik olaylara karışanlar, hapse girenler oldu, küçükler de olay var diye sürekli korka korka 70’li yılları tamamladılar.
Bu kuşağın ergenliği ve gençliği Türkiye’de ve dünyada büyük değişimlerle gelen 80’li ve 90’lı yıllarda geçti. 70’li yılların yerli malı haftalı, spor ayakkabı diye bir kültür olmadığı için “beden ayakkabısı” giyilen, kırmızı ve mavi krapon kağıtları ile kaplanan defterli, tek kalemli, tek silgili, “kalbin kadar temiz sayfalara” yazılan hatıra defterli ve polis radyolu zamanlarından, 80’lere hele de 90’lara geçiş büyük bir dönüşümdü. 70’li yıllar gazinolardı, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Devekuşu Kabare’ydi, tüm mahalle toplanıp kışın karda yürüyerek bozacıya, yazın yazlık bahçe sinemasına, pikniğe, plaja gitmek, haftada bir hamama, yazın mahalle camisinde Kuran Kursuna, Ramazanlarda çoluk çocuk camiye Teravih Namazına gitmekti. Rum meyhanecilerin Ramazan’da 1 ay dükkân kapatması, tüm gayrimüslim komşularımızın bizimle Kadir Gecelerinde oruç tutması ve hep birlikte iftar açmak, Paskalya’da hep birlikte yumurta boyamak, hamursuz zamanlarını beklemekti. Tüm kültürler bir arada, kavga dövüş birbirine giren ülkücü gençlik ile devrimci gençliğin mahallede bir cenaze olunca hep birlikte Mevlüt dinlemesiydi. Henüz parçalanmamış, bölünmemiş, kavga etse bile etle tırnak gibi bir millet vardı.
80 ihtilalinden sonra ortalık yatıştı, yeni anayasa geldi. Önce kaset teypler çıktı, sonra walkmen’ler geldi. Sonra müzik setlerinde ya da plakçılarda yaptırılan karışık kasetler. Sevdiğine sevdiğini söylemenin en önemli yolu bir karışık kaset yapmaktı. Sonra büyük değişimin en önemli ayak sesi geldi: 86 yazında Taksim Meydanı’nda Mac Donald’s açıldı, güzelim Kristal Büfe’nin pabucu dama atıldı. Tabii ben bunları İstanbul merkezli olarak yazıyorum ama genel olarak bu kültürel değişim dünyadan bize büyük kentlere, oradan Anadolu’ya aşama aşama yayıldı. Ve Plüton Başak kuşağı artık iş hayatına atıldığında yaşamak iş olmuştu. Gece gündüz çalışılan, serbest piyasa ekonomisinin virüs gibi her yeri sardığı, koca koca binaların yapıldığı günler geldi. 94 krizi, aşırı yüksek enflasyon, 99 depremi, 2001 krizi, siyasal değişim ve daha niceleri. Yani Plüton Başak kuşağı çok şey gören, çok büyük değişimlerin olduğu bir dönemde yaşayan, namusun en yüksek değer olup para konuşmanın ayıp olduğu bir zamandan namussuzluğun ve paranın en yüksek değer olduğu bir dönemde orta yaşlarını yaşayan arada derede, biraz kayıp biraz mükemmelliyetçiliğinden yorgun bir kuşak.
Güzel haber ise Plüton Kova, Başak’ı astroloji deyimiyle tam görmüyor. Yani bu dönem Başak kuşağı için büyük dönüşümlerden çok beklenmedik gelişmelere açık bir dönem gibi duruyor. Önümüzdeki yirmi sene yavaş yavaş sağlık sorunlarının başladığı, ana babalarımızın belki de bu dünyadan ayrıldığı, arkadaşlarımızı, yaşıtlarımızı kaybettiğimiz ve dünyadaki büyük teknolojik değişime şaşıp kaldığımız bir dönem olacak. Hem yaşamın ileri yaşlarını görmenin ve olgunluğun huzuru hem de kayıpların ve bildiğimiz gerçekliğin çöküşünün hüznünü bir arada yaşayacağız.
Eğer 1956 sonu, 1958 Nisan’ı arasındaki dönemde doğmuş bir Plüton Başak iseniz, şu an biraz zorlayıcı etkiler altında olmalısınız, bunlar tamamen şahsi şeyler olmaktan ziyade genel gidişat ve çevrenizle de ilgili olabilir. Ama gayret edip dayanın, önce bu Haziran’dan itibaren hayatınızda güzel gelişmeler bekleyebilirsiniz, 2025 Temmuz’undan sonra ise iyice rahatlayacağınız bir döneme gireceksiniz.
1962 yılı ile 1964 yılı arasında doğanlar için ciddi dönüşümlerin olacağı bir dönem olabilir, özellikle 2025 ile 2032 arası belki de kendinizde hiç bilmediğiniz yanları ortaya çıkarmanız için sistem sizi zorlayabilir, daha fazla sorumluluk yükleyebilir, zaten farklı bir yanınız var, belki de içinizde tuttuğunuz bazı özellikleriniz açığa çıkabilir.
1965 ile 1967 ilkbaharı arasındaki dönemde doğmuş ve bu yazıyı okuyorsanız, büyük şeyler yapmaya gelmişsiniz. Hayatınızda tam şu an önemli şeyler oluyor olabilir, bu dönemden çıktığınızda bambaşka bir insan olacaksınız muhtemelen. Kolay bir süreç değil ama kaçış da yok ne yazık ki. Neyse ki bu yaz ve sonrasındaki bir yıl destekleneceksiniz. Belki de 2025 sonrası bu deneyimlerinizi paylaşma fırsatı olacaktır, bir mücadele olabilir ama belki de gençler için çok faydalı bir şeyler yapacaksınız. Kim bilir?
1967 Mart ayı ve sonrası doğmuşsanız, 2026 başındaki önemli gökyüzü göstergelerine çok dikkat. Sizin için gerçekten hayati bir dönem olabilir. Belki de hayatınız boyunca yapmak istediğiniz ama yapma fırsatı bulamadığınız şeyler için destekleneceksiniz. “Bu yaştan sonra nasıl olur?” dediğiniz bir şeyler varsa, tam da bu yaşlardan sonra yaptığınızı görüp şaşırıp kalabilirsiniz.
Elbette tüm bu yazdıklarım çok genel ve toplumsal alandaki göstergeler ile ilgili. Her harita parmak izi, DNA gibi bize özel ve bizim kişisel özelliklerimiz her sembolü farklı çalıştırıyor. Ama umarım her kuşağın farklı kültürel, sosyolojik temalar içine doğduğu ve bunlardan farklı etkilendiği netleşiyordur. Plüton Terazi kuşağında görüşmek üzere.
