top of page

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız


“Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisini açıyorum.”


23 Nisan 1920 günü saat 13:45’te toplanan Büyük Millet Meclisi’ni 1845 doğumlu Mehmet Şerif Bey, bu sözlerle açıyordu. Mekteb-i Sultani’nin yani yeni adı ile Galatasaray Lisesi’nin ilk mezunlarından olan Mehmet Şerif Bey, Jüpiter ile Uranüs’ün Koç burcunda kavuştuğu bir yılda doğmuştu. Doğum günü nedir bilinmiyor ama savaşlarla (Koç), büyük bir mücadele ile dolu (Jüpiter Koç) bir ömrü olması ve bu büyük mücadelenin büyük bir değişim yaratması (Uranüs Koç) hiç şaşırtıcı değil.


Hep büyük döngülerden bahsedip duruyorum ya, 23 Nisan da işte böyle büyük döngülerden başka birinin olduğu bir gündü. 13 yılda bir gerçekleşen Jüpiter-Neptün büyük kavuşumu Aslan burcunda gerçekleşiyor ve dünyayı baştan başa değiştirecek 1920’li yılları tam olarak sembolize ediyordu. Çılgın yıllar da denen yirmili yıllar 1. Dünya Savaşı’nın ardından gelen bolluğun tadının çıkarıldığı jazz müziğinin, art deco’nun, kadın giyiminde özgürlüğün, sessiz sinemanın ve faşizmin yükseliş çağı olacak, sonu ise büyük bir ekonomik krizle bitecekti. İşte Türk halkının batı ülkelerine karşı birleşip direndiği ve Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun ilk taşları o gün döşendi. Ve Hitler, Mussolini gibi yükselen bütün faşist liderlerin aksine Türkiye dünyaya olağanüstü güçlü, zeki, bilgili, çalışkan, strateji kabiliyeti çok yüksek, iyi kalpli, şefkatli ama bir o kadar da otoriter ve dirayetli, inançlı; ne halkının ne de dünyanın asla unutamayacağı bir lider sunuyordu.


23 Nisan daha cumhuriyet ilan edilmeden, 1921'de çıkarılan “23 Nisan'ın Milli Bayram Addine Dair Kanun” ile, Türkiye'nin ilk ulusal bayramı oldu. Adında ne ulusal egemenlikten ne de çocuklardan söz edilmekteydi. Ancak 23 Nisan 1922’de Ankara’da yapılan ilk kutlamalarından itibaren çocukların ön plana çıktığı bir bayram oldu.


23 Nisan; 1925 yılında "Çocuk Günü", 1926'dan itibaren "Çocuk Bayramı" olarak görülmeye başladı. 23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti o günü Çocuk Bayramı olarak şöyle duyuruyordu:


"Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbit edilmiştir. Bize yeni bir vatan ve yeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakâr gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evladları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şevkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden arz-ı şükran eder."


Bu tarihten itibaren bu üç kavram, aynı gün üzerinde birleşecek ve çocuk bayramı olma konusunda bir kanunla belirlenmişlik olmaksızın kutlanmaya başlanacaktır. Çocuk bayramı adı daha resmiyet kazanmamış olsa da bundan sonra 23 Nisan "Millî Hâkimiyet Bayramı"nın yanı sıra "Çocuk Bayramı" olarak da kutlandı.


Umarım çocuklarımızın hak ettiği değeri gördüğü ve milletimizin egemenliğin kendine olmasının anlamını içselleştirdiği yıllar bekliyordur bizi. Bu vatan için kendilerini feda eden tüm şehitlerimizin, Ata’mızın ve cumhuriyetimizi kuran herkesin ruhları şad olsun, bayramımız kutlu olsun.


Photo Credit: Fröken Fokus @pexels

Featured Posts
Check back soon
Once posts are published, you’ll see them here.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page