top of page

21 Nisan – Jüpiter ile Uranüs kavuşumu


Herhalde duymayan kalmamıştır, yarın, 14 yılda bir olan göksel bir olay gerçekleşecek. Türkiye saati ile sabaha karşı 05:27’de Jüpiter ile Uranüs Boğa Burcu’nun 21 derecesinde kavuşacaklar. Doğrusunu isterseniz bana göre bu iki gezegen Jüpiter’in Boğa burcuna girdiği 17 Mayıs 2023’ten itibaren birlikte bir enerji alanı yaratmaya başladılar. Ama asıl yaklaşmaya başladıkları 22 Mart’tan bugüne etkisi artıyor ve pazar günü tam kavuşum yapacaklar, 19 Mayıs’tan sonra da etki iyice azalacak ve Jüpiter’in İkizler’e geçeceği 27 Mayıs’tan sonra da tamamen bitecek. Peki bu ne anlama geliyor?


Jüpiter yani Yunan Mitolojisindeki adı ile Zeus arketipi her şeyi büyüten bir etki, büyüme, genişleme, yükselme, zenginleşme, bolluk, şan, şeref, büyük düşünme, anlam arayışı, felsefe, ahlak, onur, dünyaya açılma, büyük olan şeyler ile ilgili. Her anlamda büyüme hem de. Yani düşünsel olarak bir farkındalık artışını da gösterir, enflasyon gibi sosyal-ekonomik bir artışı da. Boğa zaten para ve değer kavramları ile stabilite ile ilgili olduğu için bu dönemde enflasyonu iyice hissetmeye başladık. Uranüs ise bir yandan Gaia ile birlikte dünyayı yaratan gök tanrısı Uranos hem de kendi hayatını mahvetme pahasına insana ateşi yani sembolik olarak medeniyeti hediye eden Prometheus arketipi. Yani Uranüs yenilikçi olan, gelişme yönelik olan, sıra dışı olan şeylerle ilgili. Değişimin, bir yandan yarattığı heyecan ile bir yandan da rahatsızlık ile ilgili bir sembol. Keşifler, ani açılımlar, yaratıcı fikirler, teknolojik ilerlemeler, sisteme karşı isyan etme, ayaklanma, devrime yönelik hareket, eksantriklik, özgürlük, elektriğin ileri versiyonları hatta AI gibi kavramları temsil ediyor. Bir yandan sarsıntı etkisi de var.


Düşünün bu iki enerji bir araya geldiğinde yepyeni ufuklara açılma enerjisi öylesine ortaya çıkıyor ki 1969’da insan Ay’a ayak bastı. 1969’un 20 Temmuz’unda Terazi burcunun 0 derecesinde kavuştukları gün, tam o gün insan dünyanın uydusuna gitti. Ya da gitmese de gitti gibi gösterdi. Bu iki gezegenin kavuşumu sırasında olan olaylarla ilgili elbette onlarca örnek var ama 1969 özellikle çok önemli çünkü öncelikle bir burcun 0 derecesinde kavuştular, ikincisi de hava elementinde bir burcun 0 derecesinde kavuştular. Bir burcun 0 derecesi o arketipin bütün enerjisini en saf hali ile içinde taşır ve hava elementlerindeki büyük gezegen kavuşumları bana çok önemli geliyor çünkü büyük teknolojik gelişmelerin, toplumsal hareketlerin adeta patlama dönemleri oluyor. 1968 ve 1969 bu anlamda çoktandır hazırlanan bir sürü şeyin; feminist hareketin, sanat hareketlerinin, gençlik hareketlerinin ve internetin de başlama zamanları. Ve 2021 sonunda bu kez Kova burcunun 0 derecesinde bir kavuşum yaşadık. Yine benzer etkiler oluştu, bu kez daha da ileri versiyonları oluşuyor, insan kendine alternatif bir zeka üretti, Jüpiter’in uydusu Europa’da yaşam olma olasılığı var, sağcısı solcusu toplum yavaş yavaş birleşmeye ve güç odaklarına karşı tepki vermeye başlıyor.


Ama biraz önce dediğim gibi bir yandan da sarsıcı bir etkisi var ve Boğa burcu fiziksel olan, materyal olanı da sembolize ettiği için bu tip olaylar da yaratmış. Jüpiter ile Uranüs’ün bundan önceki en son Boğa burcu kavuşumu 8 Mayıs 1941’de olmuştu ve hemen ertesinde Muğla’da 6 şiddetinde bir deprem olduğunu görüyoruz. Tabii 1941 II. Dünya Savaşı’nın tam ortasına denk geliyor ve çok büyük gezegen döngülerinin yeryüzündeki olayları sembolize ettiği bir dönem. O yıl Almanya’nın müttefiklerini de gaza getirip Rusya’ya saldırdığını, Japonya’nın Pearl Harbour baskını ve ABD’nin savaşa girişi gibi büyük olayların olduğunu hatırlayalım. Nitekim bu dönem de yine kapımızın dibinde çatışma dolu. Ve o dönem Aslan burcunda olan Plüton şimdi tam karşısında Kova burcunda. Bir anlamda o dönemki olayların tamamlanma döngüsüne giriyoruz.


Yani demem o ki, bireysel anlamda beklentilerimizin ötesinde her anlamda büyük olaylarla dolu bir dönemden geçiyoruz.

Jüpiter-Uranüs kavuşumu bireysel olarak hepimiz için, doğduğumuz andaki enerjilere göre değişecek olmakla birlikte önemli bir etki. Örneğin bu günlerde yani 20 Nisan-20 Mayıs arası, Boğa burcunda doğduysanız ya da başka bir burçta doğmuşsanız bile yükselen burcunuz Boğa ise ya da gece doğumlu Ay burcu Boğa olan biri iseniz bu dönem sizin için önemli olabilir. Bazen yaşamda önemli bir adım atıyoruz, belki hayaller kuruyoruz, heves ediyoruz, heyecanlanıyoruz ama uzun dönem etkilerini tam kestiremiyoruz. İşte bu dönem atacağınız, belki o an küçük gelen bir adım; büyüyen, dönüştürücü ve etkilerini yıllar sonra net olarak hissedeceğiniz bir şeye dönüşebilir. Ya da uzun zamandır olmasını istediğiniz, direkt sizinle, kişiliğiniz kimliğinizle ilgili bir konu; evlilik gibi, doğum gibi, kariyer yükselişi gibi örneğin, birden yoluna girebilir, gerçek olabilir. Özellikle burcu, yükselen burcu, Ay burcu Boğa olanlar için kayda değer gelişmelere açık bir dönem diyelim.


Ayrıca eğer haritanızda Jüpiter-Uranüs kavuşumu ile yani;

9 Nisan 1941 ile 5 Haziran 1941 arası

27 Ağustos 1954 ile 18 Haziran 1955 arası

29 Ekim 1968 ile 28 Ağustos 1969 arası

6 Ocak 1983 ile 1 Kasım 1983 arası

18 Ocak 1997 ile 18 Mart 1997

tarihleri arasında doğmuş biri iseniz, yine sizin için önemli bir dönem olabilir. Haritanızda Boğa burcu hangi alanda ise o alanda önemli gelişmelerin olduğu bir dönem olabilir.


Diyelim burcunuz ya da yükselen burcunuz Koç ise, para ve değer verdiğiniz kavramlarla ilgili; İkizler ise içsel dünyanızda; Yengeç ise sosyal çevrenizle ilgili; Aslan ise kariyer alanında; Başak ise eğitim ve yurtdışı ile ilgili konularda; Terazi ise krediler, miras, eşin gelirleri alanında, Akrep ise ikili ilişkiler, eşiniz, iş ortağınız ile ilgili; Yay ise çalışma ortamı, günlük yaşam ve sağlığınızı etkileyen konularda, Oğlak ise çocuklar, yaratıcılık alanında; Kova ise aileniz ve ev hayatınız ile ilgili ve Balık ise iletişim, emlak, pazarlama, kardeşler, yakın çevre ile ilgili önemli bir gelişme bekleyebiliriz.


Tabii bunlar çok genel yorumlar, haritanızda gerçekten bu kavuşumla etkilenen bazı göstergelerin olması gerek. Yoksa her gösterge herkes için aynen çalışırdı, yaşam böyle bir şey değil malum; duygular benzer ama herkesin hikayesi kendine özel.

Türkiye Akrep burcu ve yükseleni de Yengeç. Boğa tam Akrep’in karşısından geçtiği için zaten Boğa’da ne olsa bizi çok etkiliyor. Bu kavuşum tam meclisi hatta yerel meclisleri, sivil toplum kuruluşlarını, hükümetin yasama organlarını, müttefiklerimizi, teknoloji ile ilgili konuları temsil ediyor. Nitekim tam bu dönemde yerel yönetimlerdeki büyük değişime şahit olduk, hala da seçim sonrası itirazlar vs. devam ediyor. Müttefiklerimiz ile de yaşadığımız sıkıntılar malum zaten, yaptığımız stratejik yanlışlar sonrası şimdi yeniden yaklaşmaya, örneğin çıkarıldığımız F-35 projesine tekrar dahil olmaya çalışıyoruz. Akrep’in gücünden çok gölgesini kullanan bir yapımız var ne yazık ki, son dönemde bu artık ayyuka çıktı; dünyanın bütün mafya babaları, uyuşturucu baronları, lüks bir daire karşılığı TC vatandaşı olup Türkiye’de iş yapıyor; kara para aklanıyor, insan kaçakçılığından organ ticaretine kadar her şey TC üzerinden dönüyor, adalet para ile alıp satılıyor. Bütün bunlar toplumsal bir uyanışa neden olacak çok büyük ve üzücü olaylar ama sonunda kendi değerimizi görüp bu enerjiyi pozitife; özellikle de tıp ve bankacılık alanında dünya çapında gelişmelerin öncüsü olmaya yönlendireceğimize inanıyorum.


Yarın kendinize odaklanmanız için güzel bir gün. Gerçekten ne istediğinizi, neler yapabileceğinizi, güçlü yanlarınızı düşünmek, kendinizi iyi hissedeceğiniz şeyleri derin derin düşünmek, sakince kendinize vakit ayırmanız değerli olabilir. Meditasyon, nefes çalışması, doğa yürüyüşü iyi gelebilir.


Hayırlara vesile olması dileklerimle.

Featured Posts
Check back soon
Once posts are published, you’ll see them here.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page