Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması
- ebrualtan
- 30 Kas 2023
- 3 dakikada okunur

98 yıl önce bugün; 1925 30 Kasım’ında “Tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile birtakım ünvanların men ve ilgasına dair kanun” TBMM’de kabul edildi. Aslında 2 Eylül 1925’te yayınlanan bir kararname ile kapatılma kararı alınmıştı. 30 Kasım’da cezai işlem uygulanmasına yönelik olarak karar çıktı, 13 Aralık’ta Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
2 Eylül 1925’te tam da o gün 9° Balık burcunda bir dolunay oluyordu. Bu derece Türkiye’nin inançları temsil eden 9. Ev’inde ve 9° Balık’ta bulunan Güney Ay Düğümü’nü tetikliyordu. Güney Ay Düğümü bildiğiniz gibi alışkın olduğumuz enerjileri temsil eder, kendimizi orada rahat hissederiz, Balık’ın gölgesi illüzyonlara kapılmaya yatkındır, ülke olarak geçmişten gelen illüzyonlara inanmak kolayımıza gelir. Balık görülmeyeni görmemizi ister, varlığını kabul etmemizi ister, aynı okyanusun derinliklerinde henüz ulaşamadığımız müthiş canlılar gibi. Balık sağlıklı iken kendini bir şeye adamak, büyük bir şey için hayaller kurmak, sağlıksız olunca illüzyonlara kapılıp şeyhlerin müritlerin peşinde kendini kurban etmek olabiliyor. Balık’ın yöneticisi Jüpiter Türkiye’nin haritasında Akrep’te; manipülasyona çok yatkın bir yapımız var. Görmediğimizi araştırıp öğrenmek yerine körü körüne inanabiliyoruz.
Oysa ülkemizin Kuzey Ay Düğümü Başak’tır. O yüzden Atatürk aklın yolunu göstermiştir. O her zamanki gibi yolumuzu bizim hiç göremediğimiz kadar net görmüştü. Çalışmak, üretmek, hizmet etmek, akılcılığı kullanmak ve sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmek.
İşte 2 Eylül 1925’te tam bu noktayı tetikleyen o dolunayın olduğu güne başlarken Ay, 4 büyük kraliyet yıldızından biri olan Fomalhaut ile kavuşum yapıyordu. Güney Balığının Ağzı, güneyin gözcüsü olan bu yıldız, din ile, gizli inançlar ile ilgili bir yıldız, her kraliyet yıldızı gibi bedeli vardır. İnan ama inancı kötüye kullanırsan bedeli çok büyüktür.
İşte bu kanun böyle bir günde çıkmıştı ve Ata’mız Nutuk’a şöyle yazmıştı: “Efendiler, tekke ve zaviyelerle, türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla, şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük ve türbedarlık v.b. birtakım ünvanların kaldırılması ve yasaklanması da Takrir-i Sükun Kanunu yürürlükte iken yapılmıştır. Bu konularla ilgili yürütme ve uygulamaların, toplumumuzun hurafelere inanan, ilkel bir kavim olmadığını göstermek bakımından ne kadar gerekli olduğu takdir olunur. Birtakım şeyhlerin… arkasından sürüklenen, kaderlerini ve hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa bir millet gözüyle bakılabilir mi?”
Söz konusu Takrir-i Sükun Kanunu 4 Mart 1925’te çıkmıştı. Bu konuyu ayrıca başka bir açıdan yazacağım. Ama astrolojinin fal ile falan alakası olmadığını, istatistiğe, gözleme ve tarihe geri dönüp olaylar ile semboller arasındaki ilişkiyi anlamak ile ilgili olduğunu göstermek için bu kanunun çıktığı dönemi de yazmak istiyorum: Kanun Şubat’ta olan Balık Yeniayından hemen sonra çıkmıştı ve tahmin edin Ay neredeydi? Evet yine Fomalhaut yıldızı ile kavuşum yaptığı 3’lü derecelerdeydi. 30 Kasım 1925’te kanun çıktığında; Ay, 90 derece ilerlemiş, diğer kraliyet yıldızlarından biri olan Aldebaran’a gelmişti, İkizler burcuna. Türkiye’nin Kuzey Ay Düğümü ve Güney Ay Düğümü ile T oluşturmuştu, bir anlamda harekete geçin diyordu. Aldebaran çok önemli bir yıldız, dürüstlüğü sınadığını söylüyor kadim bilgiler. Geçmişte yaptığımız hataları yapmamamız için bir fırsat kapısı açılmıştı. Ama biz ne yazık ki hala o kapıdan tam olarak geçebilmiş değiliz.
Şimdi, öyle bir zamandayız ki bu kez Satürn Balık burcundan geçiyor, bakalım o dereceye geldiğinde aynı konu ile ilgili neler gündeme gelecek. Daha önce 1965’te o dereceden geçerken Süleyman Demirel hayatımıza girmişti. 1994 Nisan’ında o dereceden geçerken 5 Nisan kararları alınmış, ciddi bir ekonomik krize girilmiş, bankalar batmış ve mevduata devlet güvencesi kararları alınmıştı. Satürn illüzyonlarımızı çözüp kararlarımızın sorumluluğunu almamızı beklerken biz yine kolay yoldan para kazanmayı ve devlet babanın bizi kurtarmasını seçmiştik. 2024 Şubat’ının son haftası Satürn tekrar o dereceye gelecek, aklımızı başımıza almamız için uyarı üzerine uyarı geliyor, o dönem neler yaşayacağımızı da gözlemleyip görelim.
Sonuçta kendimizi anlamak, içine doğduğumuz ülkeyi ve kitlesel bilincimizi anlamak için tarihi iyi incelemek, anlamak çok değerli. Winston Churchill şöyle demiş: Geçmişe ne kadar uzun bakabilirsen, geleceğin de o kadar uzağını görebilirsin”. Astrolojiyi daha iyi anlatamazdı.
Comentarios